İstanbul Park’tan Unutulmaz Anlar
İstanbul Park’ta yapılan ilk Formula 1 yarışının üzerinden 15 yıldan fazla bir süre geçti. F1 hafta sonlarının anıları ise hâlâ taze. Serhan Acar, İstanbul Park’ın unutulmaz anlarını seçti.
Motor Sporlarını seven herkesi, okuduğu anda heyecanlandıran iki kelime. 2005 – 2011 arasında yedi yıl süren Formula 1 Türkiye GP’si macerası, geçen sezon müthiş bir geri dönüşle büyük bir heyecan yaşatmıştı.
İstanbul Park pistinde düzenlenen her yarış gerçekten de unutulmaz anlara ve anılara sahne oldu.Şimdi ise Formula 1 pilotları İstanbul Park’a yepyeni izler bırakmaya hazırlanıyor.
10 Ekim tarihinde koşulacak olan Türkiye GP’si öncesinde Serhan Acar, İstanbul Park’ta yapılan Formula 1 hafta sonlarının, akıllarda kalan en önemli beş anını senin için derledi.
5- Giancarlo Fisichella kanatlanıyor (2008)
Sene başında el değiştiren Force India takımına geçen tecrübeli sürücü Giancarlo Fisichella, yarışa 19. sıradan başlıyordu.
İtalyan sürücü, birkaç sıra kazanması için en büyük şansının startta olacağını biliyordu ve ışıklar söner sönmez agresif bir çıkış yaptı.
Ancak Fisi, önündeki Williams pilotu Kazuki Nakajima’yı kolayca geçemeyeceğini anlayınca rakibinin üstünden atlamayı denedi ve bizlere bu unutulmaz kareyi verdi.
4- Kimi Raikkonen’in ilk tur sonu atağı ve zaferi (2005)
Bilirsiniz, ilkler hiçbir zaman unutulmaz. 2005’teki ilk Türkiye GP’si hafta sonunda, McLaren-Mercedes ile Kimi Raikkonen’in üstünlüğü vardı.
Fin sürücü yarışa pol pozisyonundan başladı, ancak daha iyi bir çıkış yapan Giancarlo Fisichella, ilk virajda Renault ile liderliğe yükseldi.
Raikkonen’in yarışı planlanan strateji dahilinde götürebilmesi için önde olması şarttı. Fin sürücü, ilk turda, arka düzlüğün sonunda Fisichella’ya güzel bir atak yaptı, liderliği aldı ve finişe kadar bir daha ardına bakmadı.
3- Felipe Massa’nın ilk GP zaferi (2006)
Felipe Massa, 2006’da Ferrari’de ilk yılındaydı ve tıpkı bir kalfa gibi, ustası Michael Schumacher’den F1 sanatının inceliklerini öğreniyordu.
Massa, Ferrari’si ile İstanbul Park’ta adeta kendisini yeniden buldu. Brezilyalı pilot, 2006 yarışının sıralama turlarında, takım arkadaşı Michael Schumacher’in 0.4 sn önünde kariyerinin ilk pol pozisyonunu kazandı.
Ertesi gün yapılan yarışta iyi start alan Massa, şampiyonluk için çekişen Schumacher ve Fernando Alonso’nun önünde yarışı kontrol altında götürdü ve kariyerinin ilk GP zaferine ulaştı.
İstanbul Park’ta çok başarılı olan Massa, sonraki iki senede de İstanbul’da polden başlayıp kazanacaktı.
2- Red Bull’un müthiş mücadelesi (2010)
İstanbul Park deyince Formula 1 dünyasında akla gelen ilk kare, 2010 yarışındaki meşhur Webber – Vettel çarpışması.
2010 yarışı, İstanbul Park’taki yedi yıl içinde en heyecanlı GP olmuştu. Yarışa Red Bull Renault ile Mark Webber polden başladı.
Yarışın ortaları geçildiğinde Webber, takım arkadaşı Sebastian Vettel’in hemen önünde liderdi. Ancak bu ikiliye McLaren’in şampiyon pilotları Lewis Hamilton ve Jenson Button, büyük bir baskı uyguluyordu.
Arka kanatlarda DRS sistemi olmadığı için, geçiş yapmak hakikaten zordu. Ama 40. turda Vettel, arka düzlüğün sonunda Webber’in hava koridoruna girip takım arkadaşının yanına geldi.
Liderlik için yapılan bu atakta Vettel, Webber’i biraz sıkıştırmaya çalıştı. Webber geri adım atmadı ve böylece iki pilot, pistin en hızlı noktasında çarpıştı.
Red Bull’un ilk iki sırayı alma hayali, 320 km/s süratte yaşanan çarpışmayla uçup gitti. Vettel yarış dışı kalırken, Webber patlayan lastiğini değiştirip, McLaren’deki Hamilton ve Button’ın ardından üçüncü sırada finiş gördü.
Bu arada yarışın sonuna kadar zafer için Hamilton ve Button’ın çekişmesi de muazzamdı.Ben, Yarış Kontrol’de görev yaparken mavi bayraklarla liderlerin önünü açmak için Red Bull ve McLaren’in takım telsizlerini dinliyordum.
Vettel ve Webber çarpıştığı anda, daha otomobili dönerek pist dışına savrulurken, Vettel telsizden şu sözleri söylemişti: ‘Ne halt ediyor o? Ne halt ediyor o? Kahrolası aptal!’. İstanbul Park’taki bu inanılmaz olaya rağmen Vettel ve Red Bull Racing sezon sonunda ilk dünya şampiyonluklarını elde etti.
1- Lewis Hamilton’ın yedinci dünya şampiyonluğu (2020)
2020’de dokuz yıllık bir aradan sonra ilk kez düzenlenen Türkiye GP’si, büyük bir heyecana ve unutulmaz bir yarışa sahne oldu.
Yenilenen asfalta, soğuk ve yağışlı hava da eklenince, pilotlar lastik ısıtmakta ve bu nedenle de piste tutunmakta çok zorlandılar.
Neticede karşımıza sürpriz bir grid çıktı ve Racing Point’ten Lance Stroll yarışa pol pozisyonundan başladı.
Pembe Panterler, yarışın yarısından fazlasını önde götürse de, yağmurun kesilmesiyle beraber Lewis Hamilton’ın yükselişi başladı.
İngiliz pilot, liderliğe yükselip kariyerinin 94. zaferini kazanırken, aynı zamanda yedinci dünya şampiyonluğunu ilan ederek F1’in efsanevi ismi Michael Schumacher’i de yakaladı.
Kısacası İstanbul Park, İstanbul ve Türkiye, Formula 1’in tarihi günlerinden birisine ev sahipliği yapmış oldu.
Yarış o kadar heyecanlıydı ki, Formula 1’in resmi internet sitesinde, tüm dünyadaki F1 tutkunlarına açık olarak yapılan bir anketin ardından, Türkiye GP’si katılımcıların oylarının %33’ünü alarak ‘2020 Sezonunun En İyi Yarışı’ seçildi.
İşte Türkiye GP’sinin akıllarda en çok kalan anları böyle. Türkiye GP’si 10 Ekim’de İstanbul Park’ta yeni bir heyecan fırtınasına sahne olacak. Motor sesleri tekrar İstanbul’da yankılanacak. Formula 1 haberleri ve çok daha fazlası için RedBull.com.tr‘yi takip etmeyi unutma!