Christian Horner’ın Formula 1’e Yaklaşımından Neler Öğrenebiliriz?
Oracle Red Bull Racing takım patronu ve CEO’sunu konuk eden Mind Set Win podcast’i, hem deneyimden hem de sonuçtan keyif almanın başarıya ulaşmaya nasıl yardımcı olduğunu ortaya çıkarıyor.
2 Nisan’da Melbourne’de yapılacak Avustralya Grand Prix’sinde ışıklar söndüğünde, Christian Horner pek çok bilinmeyenle karşı karşıya kalacak. İki pilotu ilk virajı sorunsuz geçecek mi? Rakipleri nasıl bir strateji izleyecek? Sonuç genel sezonu nasıl etkileyecek?
Bununla birlikte, tüm bilinmeyenler arasında, kesin olarak bildiği bir şey var… O anda orada olmaktan ve önündeki zorluklara göğüs germe deneyiminden çok keyif alacak.
Pitteki küçük pencereden, Max Verstappen ve Sergio Pérez’in 350 km/s hızla geçip gitmesini izlerken motorları duymaktan ve lastikleri koklamaktan keyif alacak ve tüm ekibin o ana kadar yaptığı işten memnun kalacak…
Horner, iki kez dünya şampiyonunun devam eden başarısının merkezinde, yarışa olan bu saf tutkunun ve kazanmanın nihai sevincinin yanı sıra gerçek deneyimden keyif alma yeteneği olduğuna inanıyor.
Yaptığınız işten keyif alırsan, daha başarılı olursun. Her zaman böyle düşünmüşümdür.
Horner, Cédric Dumont’un sunduğu Mind Set Win podcast’inin 13. bölümünde “Formula 1, dünyadaki en rekabetçi sporlardan biri, ancak siz bundan zevk almıyorsanız, ne anlamı var” diyor.
“Yaptığın işten keyif alırsan, daha başarılı olursun.” Her zaman böyle düşünmüşümdür. Mesele sadece iş olmasıyla ilgili değil… Bir tutku, bir arzu olmalı. Başarmayı istemek için bir açlık ve kararlılık gerekiyor.
Bölüm boyunca Horner, bu zihniyetin takım üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğuna ve onlara sezon belirleyici bir anda ilerlemek için güven verdiğine dair unutulmaz bir örnek paylaşıyor.
2021’in Abu Dabi’deki son yarışı “Muazzam” bir sezonun ardından geldi ve Verstappen 2013’ten bu yana takım için ilk şampiyonluğu kazanmayı hedeflediği için beklenti ve gerilim aşikardı. Ancak Yarış öncesi takım toplantısında Horner’ın mesajı açıktı.
“Daha önce tüm takımla konuştum ve “Yarışın sonucu ne olursa olsun oraya gidin ve keyfini çıkarın, bu konuma gelmek için tüm sezon çalıştınız. İnanılmaz bir sezon oldu. Kendinize baskı yapmayın” dedim.
13. Bölüm’den Notlar
Formula 1’in yüksek riskli, aksiyon dolu dünyasında olmayan bizler için, bu zihniyetten öğrenebileceğimiz ve kendi günlük hayatımızda benimseyebileceğimiz bir şey var mı?
Dumont’un bölümde paylaştığı gibi, bu çerçeve anda olmaya odaklanarak gerçek tatmini yaşamanıza yardımcı olabilir.
- Bir dahaki sefere iş yerinde, spor yaparken veya bir sınava ya da sınava girmek gibi bir şeyin tehlikede olduğu bir pozisyonda olduğunda, ne kadar zor olursa olsun, nihai sonucu bir dakikalığına bir kenara koy ve konsantre olmaya çalış. Anda kalmaya çalış.
- Bunu yapmana yardımcı olması için kokuları, görüntüleri ve sesleri almaya çalışarak duyuları harekete geçir.
- Ardından, kendine bunun gibi sorular sormayı dene… Orada olmak için ne kadar çaba harcadın? Yol boyunca ne öğrendin? Şimdiye kadar ulaşma hedefinin bir kısmına ulaştın mı? Bu anda olmaktan yalnızca siz mi sorumlusunuz yoksa bir ekibin parçası olarak çalıştın mı?
- Yanıtları düşünürken, keyif aldığın deneyimlerden şimdiden tatmin olup olamayacağına bak.
- Nihai sonuçtan bir adım geri çekil. Böylece içinde bulunduğun duruma daha net ve motive yaklaşabilirsin.
- Ve bir dahaki sefere, anda kalmanın sana daha diri bir zihin vereceğine ve buna bağlı olarak gelecekte daha yüksek bir başarı şansı getireceğine inan.
Dumont, zevk ve tutkuyu takip etmek için içsel bir arzu ile yönlendirilen bu düşünme biçimine içsel motivasyon dendiğini söylüyor.
Horner’ın 2005’te padoktaki başına buyruk işleri devralan 31 yaşındaki taze yüzlü bir sürücüden bugüne, 90’dan fazla yarış zaferi, altı pilota sahip bir takıma uzanan yolculuğunda çok önemli oldu…
Dumont, bu durumu “Christian için Formula 1 sadece bir iş değil, aynı zamanda bir tutku ve bu onun göreve iyimser bir bakış açısıyla yaklaşmasını sağlıyor.” şeklinde açıklıyor.