WRC’de Yeni Bir Sezon ve Yepyeni Bir Dönem Başlıyor
Düzenlemelerde yapılan değişikler ile WRC’de yeni bir döneme giriliyor. Hibrit otomobilleri de parkurlarda göreceğimiz yeni sezonun ilk rallisi bu hafta sonu Monte-Carlo’da start veriyor.
Dünya Ralli Şampiyonası 50. sezonunu kutlarken, yepyeni bir dönemi de büyük bir heyecanla karşılıyor.
Radikal bir teknolojik değişimi içeren bu yeni dönemde pilotlar hibrit araçlarla parkurlara çıkacak.
Sürdürülebilirliği amaçlayan bu düzenlemeler Monte-Carlo’da açılacak olan yeni sezon öncesinde pek çok belirsizliği de beraberinde getiriyor.
Geçen sezonun şampiyonu Sébastien Ogier, Alpler’deki dokuzuncu zaferinin peşinde koşacak ama bu sezon yarı zamanlı mesai yapacak olan sürücünün ajandasında WRC şampiyonluğu yer almayacak.
Sébastien Loeb’in Dakar Rallisi’nden Monaco’ya gelerek WRC‘ye geri dönüşü de ilk haftanın öne çıkan hikayeleri arasında olacak.
Bu sezonu heyecanlı yapan şey ne?
Ogier: “Ne olacağını kimse bilmiyor.”Yeni düzenlemelerin ardından 1600cc’lik turbo şarjlı motorlar dışında araçlardaki neredeyse her şey değişti.
Merkezi hibrit sistemin başı çektiği bu yenilikler, şanzımandan süspansiyona çok geniş bir alanı kapsıyor.
Ralli1 adı verilen yeni araçlar önümüzdeki sezonu daha da heyecanlı hale getiriyor çünkü Ogier’nin de söylediği gibi kimse ne olacağını bilmiyor.
M-Sport Ford‘dan Craig Breen de her şeyin start verildiğinde belli olacağını belirtiyor ve ekliyor: “Test yapmak test yapmaktır.
Önemli olan, sayıları kapılara koyduğunuz zamandır. Bu yıl yeni olan çok şey var, çok büyük bir değişiklik.
Gerçekten, kimse hangi takımın ne aşamada olduğunu bilmiyor. Her şey Monte-Carlo’daki ilk etapta belli olacak.”
M-Sport Ford Puma Hybrid Ralli1 aracı© Joerg Mitter/Red Bull Content Pool Hyundai i20 N Rally1 car© Joerg Mitter/Red Bull Content Pool Toyota GR Yaris Ralli1 aracı© Predrag Vuckovic/Red Bull Content Pool
Monte Carlo çok önemli!
Kesinlikle. WRC takımlarının sezon başlamadan önce bu denli endişeli olması alışıldık bir durum değil ve dünyanın en ünlü rallisinin organizatörleri bu korkuları gidermek için pek bir şey yapmadı.
M-Sport genel menajeri Malcolm Wilson, yeni rotayı alaycı bir gülümsemeyle karşıladı. Wilson değerlendirmesine “Zor olacak” diyerek başladı.
“Gün ortasında araçlar üzerinde çalışabilmek iyi olurdu, ancak bu mümkün olmayacak. Kuru bir parkur, makul koşullar ve iyi bir yol tutuş olsa dahi yine de tedirgin olurduk. Çünkü burası Monte-Carlo ve burada her şey olabilir.”
”Bu sporda bulunduğum süre boyunca, hiç böyle bir değişiklik görmemiştim”
Malcolm Wilson
Kim kazanacak?
Herhangi biri. Wilson, “Güvenilirlik sadece Monte Carlo’da değil, sezonun tamamında şampiyonluğun anahtarı olacak” diyor ve ekliyor: “Bir yarışmacı olarak bu sporda bulunduğum ve bir takım yönettiğim süre boyunca, hiç böyle bir değişiklik görmemiştim.
“Monte-Carlo’da şartların eşit olacağı varsayılırsa Ogier’nin galip geleceğini düşünebilirsiniz. Son sekiz yılda yedi kez bu ralliden zaferle ayrıldı ve ralliyi çok iyi tanıyor.
Aynı zamanda bu ralliden sonra bir süre ara vereceğini düşünürsek onun için iyi bir tatil hediyesi olabilir.
Peki Loeb onu zorlayabilir mi? Bu oldukça zor görünüyor çünkü Suudi Arabistan çöllerinden gelen Fransız sürücünün ayağının tozuyla ve tüm o yorgunlukla bunu başarması pek olası değil.
Ayrıca WRC’ye verdiği ara da cabası. Ancak yine de tecrübesini yabana atmamak gerekiyor.
Fransız birliğinin dışında Neuville ve takım arkadaşı Ott Tänak da favoriler arasında sayılabilir.
Ayrıca M-Sport koltuğunda bulunan Breen de öne çıkan isimler arasında yer alıyor. Elbette kimin kazanacağını bilmek imkansız ancak tüm değişiklikler göz önünde bulundurulduğunda tahmin yapmak dahi oldukça zorlaşıyor.
